PTT iki gün önce (11 Nisan) sosyal medya platformu üzerinden bir açıklama yayınlayarak Sendikamız PTT-SEN’in isminde PTT ibaresi olmasının ‘yasa dışı’ olduğunu ileri sürerek konuyla ilgili hukuki süreç başlattığını duyurdu. Bu açıklamanın hemen ardından Türk Haber Sen ve Birlik Haber Sen isimli oluşumlar da Sendikamız hakkında ‘sahte yapılanma, marjinal siyasi gruplar’ şeklinde suçlamalarda bulunarak sendikal kimliğimizi hedefe alan açıklamalar yaptı.
En baştan söylemeliyiz ki Sendikamıza yöneltilen tüm bu iddialar asılsızdır, sendikal faaliyetlerimizi ve mücadelemizi karalamak amacıyla yapılmış organize bir saldırıdır.
PTT’nin bugün ortaya attığı konu daha önce yargı mercilerine taşınmış ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin kararıyla kesin biçimde hükme bağlanmıştır. Bu kararlara göre Sendikamızın isminde yer alan “PTT” ibaresinin, PTT’nin kendi söylediği gibi ‘marka hakkına tecavüz oluşturduğu ve bu kullanımın haksız rekabet yarattığı’ iddiası tamamen çürütülmüştür.
Hem Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, hem Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi hem de nihai olarak Yargıtay bu iddiaları dayanaksız bularak reddetti. Dolayısıyla PTT-SEN ismi taşeron işçilerinin mücadelesinde olduğu gibi mahkeme salonlarında da tescillenmiş oldu.
Hukuk yoluyla da kazanmış olduğumuz kurumsal ismimize dönük yapılan bu saldırıların arkasındaki güçleri bizler çok iyi biliyoruz. Bu güçler sendikaları birer aparat olarak kullanmaya alışık olduklarından, ‘sendikaların faaliyetlerine de isimlerine de biz karar veririz, bizim söylediklerimiz dışında hareket edenleri sendika olarak tanımayız’ diyorlar.
Ancak onları uyarıyoruz, bizi başka sendikalarla karıştırmasınlar! Biz kuruluşumuzdan itibaren PTT işçisinin sözüyle, iradesiyle hareket eden, gücünü yalnızca ondan alan bir işçi sendikasıyız. Bizi şuan Sirkeci’de önünde açıklama yaptığımız İstanbul PTT Başmüdürlüğü, pandemi koşullarında sendika yönetimimizin haksız şekilde işten atılmasına karşı günlerce süren direnişimizden çok iyi tanır. Bizim böyle tehditvari açıklamalarla, hukuku sopa olarak göstermeyle korkmayacağımızı, yılmayacağımızı çok iyi bilirler. Kendilerine tavsiyemiz bizim nasıl bir sendika olduğumuzu PTT Genel Müdürlüğüne anlatsınlar! Güya emek yanlısı olan Türk Haber Sen ve Birlik Haber Sen’e de buradan bir tavsiyemiz var, PTT borazanlığı yapmaktan vazgeçsinler, üyelerinin sorunlarıyla ilgilensinler.
PTT’nin yaptığı açıklama sadece Sendikamızı hedefe almadı aynı zamanda kendi bünyesinde faaliyet gösteren taşeron şirketlere bağlı çalışan PTT üniforması giyen, PTT araçlarını kullanan, PTT çantası ve dağıtım listesiyle her gün çuval çuval kargo ve evrak taşıyan 17 binden fazla PTT işçisini de yok saydığını göstermiş oldu. PTT taşeron işçisinin bugüne kadar emeğinin görülmediği gibi bugün artık kendisinin varlığının da yok sayılmasını asla kabul etmiyoruz!
PTT kamuoyunu yanlış bilgilendirerek kendi bünyesinde sadece kamu görevlilerinin temsil hakkına sahip olduğunu söylemiş, bununla da aslında PTT’de işçi statüsüyle 6356 sayılı yasa kapsamında sendikalaşma hakkına sahip olan taşeron işçilerin anayasal hakkını tanımadığını söylemiştir.
Ancak Sendikamız tüm bu hukuksuz yaklaşımlara ve fiili engellemelere rağmen, PTT’de ilk ve tek toplu sözleşme imzalamayı başarmış bir işçi sendikasıdır. Karşımıza çıkarılan işkolu ve işyeri barajlarını yıkarak imzaladığımız bu toplu sözleşme taşeron işçilerin mücadelesi açısından önemli bir adım olmuştur.
Kuruluşumuzdan itibaren temel hedeflerimizden biri PTT’de taşeron çalışma biçiminin kaldırılarak tüm çalışanlara kadro verilerek eşitliğin sağlanmasıdır. Oysa PTT yaptığı bu açıklamalarla işyerlerinde birlikte çalışan memur, İHS’li, taşeron ayrımı üzerinden çalışanları bölerek birbiriyle karşı karşıya getirmekte ve taşeron işçilere ayrımcı davranmaktadır. PTT yönetimine sesleniyoruz: Bu ayrımcı muameleden derhal vazgeçin!
PTT yönetimi ayrımcılığı körüklemek yerine kamuoyuna şunu açıklamalıdır:
PTT-SEN olarak çoğunluğu elde ettiğimiz işyerlerinde işkolu değişiklikleriyle üyeliklerimizin nasıl düşürüldüğünü, taşeron firmalar tarafından yetkisiz mahkemelerde açılan davalarla yıllarca toplu sözleşme hakkımızın nasıl engellendiğini ve tüm bu yaşananların PTT tarafından bilinmesine rağmen hukuksuzlukların neden görmezden gelindiğini açıklayın!
Ancak biliyoruz ki siz bu hukuksuzlukları, haksızlıkları, usulsüzlükleri açıklayamazsınız. Bu yüzden biz bulunduğumuz her alanda anlatmaya, PTT işçisinin kısılmak istenen sesi olmaya devam edeceğiz.
PTT-SEN olarak işçi sınıfı mücadelesinde bu zamana kadar göstermiş olduğumuz kararlılığımızı bundan sonra da kesintisiz devam ettireceğimizi ve PTT taşeron işçilerinin başta kadro hakkı olmak üzere tüm haklarını mutlaka alacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
Yargıtay’ın PTT-SEN ismi ile ilgili lehimize vermiş olduğu karar için tıklayınız.